Varsın Sarhoş Desinler ama Bilmesinler Sebebini...
Eğer bir rakı kadehine sığabilecek kadar azalmışsa aklından geçen herşey,
Kaygı, telaş ve üzüntüye dair herşey yerini dingin bir maviliğe bırakmışsa,
Sen ağaçlara, çiçeklere aşıkken gözlerinin görmek istediği tek yeşil artık onun gözleri olmuşsa,
Ve o gözler sana değdiğinde alev alev yanıyorsa tenin...
Kadehi tutan ellerinde eriyip yok olabiliyorsa buzlar, parmaklarından süzülüyorsa,
Damla damla dökülüyorsa gözyaşı gibi, ama canını bir başka türlü acıtıyorsa,
Kafanın içinde en güzel nameler çınlarken dudaklarında bir şarkı mırıldanıyorsa,
O şarkı onun kalp atışlarıyla can buluyorsa senin için...
Ve sen kadehini kaldırdığında onun gözleri sessizce "senin şerefine" diyebiliyorsa,
İki kadehin birbirine vurduğu o an seni içine çekip zamanda kayboluyorsa,
Sonsuzluğa düşüp yolunu kaybetmemek için sıkı sıkı sarılmışsan o bardağa,
Ölürsen onun yüreğinde olsun istiyorsan kabrin...
O ıssızlığının en sıcak çölünde, o çöl ise senin için bir vaha,
O en şiddetli yağmurların altında, o yağmurlar senin aklında fırtına,
O en sert kıştan da soğuk, o karlar senin ateşine olmuş deva,
Onun adından başka unutmuşsan bütün kelimeleri bildiğin...
Sana diyeceğim odur ki, sen o kadehi doldurmadan çok önce sarhoş olmuşsun zaten,
O rakı sarhoş olmak için değil, içindeki yangını söndürmek için kadehtedir,
Sen ise sadece sarhoşluğunun sebebine bir isim bulmak için içersin,
İçersin ki "aşık" demesinler, sarhoş deyip geçsinler...
Kaygı, telaş ve üzüntüye dair herşey yerini dingin bir maviliğe bırakmışsa,
Sen ağaçlara, çiçeklere aşıkken gözlerinin görmek istediği tek yeşil artık onun gözleri olmuşsa,
Ve o gözler sana değdiğinde alev alev yanıyorsa tenin...
Kadehi tutan ellerinde eriyip yok olabiliyorsa buzlar, parmaklarından süzülüyorsa,
Damla damla dökülüyorsa gözyaşı gibi, ama canını bir başka türlü acıtıyorsa,
Kafanın içinde en güzel nameler çınlarken dudaklarında bir şarkı mırıldanıyorsa,
O şarkı onun kalp atışlarıyla can buluyorsa senin için...
Ve sen kadehini kaldırdığında onun gözleri sessizce "senin şerefine" diyebiliyorsa,
İki kadehin birbirine vurduğu o an seni içine çekip zamanda kayboluyorsa,
Sonsuzluğa düşüp yolunu kaybetmemek için sıkı sıkı sarılmışsan o bardağa,
Ölürsen onun yüreğinde olsun istiyorsan kabrin...
O ıssızlığının en sıcak çölünde, o çöl ise senin için bir vaha,
O en şiddetli yağmurların altında, o yağmurlar senin aklında fırtına,
O en sert kıştan da soğuk, o karlar senin ateşine olmuş deva,
Onun adından başka unutmuşsan bütün kelimeleri bildiğin...
Sana diyeceğim odur ki, sen o kadehi doldurmadan çok önce sarhoş olmuşsun zaten,
O rakı sarhoş olmak için değil, içindeki yangını söndürmek için kadehtedir,
Sen ise sadece sarhoşluğunun sebebine bir isim bulmak için içersin,
İçersin ki "aşık" demesinler, sarhoş deyip geçsinler...
0 comments:
Yorum Gönder