Elveda Hayalkırıklıkları ve Üzüntü ile Biten ama Yine de Muhteşem Geçen 2010, Şimdiden Hoşgeldin Umutlarımla Dolu 2011 !
Benim gibi duygularını çok yoğun yaşayan insanlarin genel özelliği midir bilmem ama, benim için hayatımın iyi ya da kötü olmasının en önemli sebebi sevginin varlığıdır her zaman. Tek başına yaşayamayan insanlardanım ben, mutlaka paylaşmam lazım duygularımı ! Tabi ki yanlız kalmak istediğim, kendimle başbaşa vakit geçirmek istediğim zamanlar var. Bu vakti de çok keyifli geçiririm, çünkü kendime ciddi bir yatırım yaptım, şimdi bunun kıymetini daha iyi anlıyorum...Ama mutlaka birilerinin beni sevdiğini, benim de birilerini sevdiğimi hissetmem lazım ! Annem, kardeşlerim, arkadaşlarım, dostlarım, iş yerindeki astlarım-üstlerim ve sevgilim (eğer varsa); benim hayatımı cennete ya da cehenneme çeviren en önemli etken...
Şimdi durumun böyle olduğunu anladığınıza göre, 2010 yılını birlikte değerlendirelim:
Aile: Çok şükür herkes sağlıklı ve ciddi bir sorun yaşamadan yılı kapattık. Ufak tefek sürtüşmeler veya bazı maddi sorunlar oldu ama birbirimize bağlılığımız daha da güçlendi. Annem daha dingin, kızkardeşimin işleri biraz daha yoluna girdi ve erkek arkadaşı İstanbul`a gitmiş olsa da güzel bir ilişkisi var, erkek kardeşim uzun süren okul kariyerinin son yılına girdi ve kız arkadaşı ile mutlu... Kısacası "Aile Kalesi" nde daha sakin ve güzel bir yıl geçirdik.
Arkadaşlarım: Boşanmamı takip eden süreçte tekrar sosyal hayata entegre oldum. Görüşemediğim ama görüşmek istediğim insanlarla arkadaşlık kurdum, çevremi genişleterek sadece iş hayatına entegre bir sosyallikten kurtuldum, yeni insanlarla tanıştım ve onlar bana başka yeni insanlar getirdiler... Kısacası arkadaşlıklar konusunda oldukça bereketli bir yıl olduğunu söyleyebilirim.
Dostlarım: Bu yılın bana en güzel sürprizi, dostlar hanesine kaydettiğim yeni isimler oldu. Güvenebileceğim, koşulsuz-şartsız sevebileceğim, kalbimin içinde hissedebileceğim dostlar... Belki dualarım kabul oldu desem yeridir ama Bakü günlerimi yaşanılır ve unutulmaz hale getiren gerçek dostlar sardı etrafımı bir anda! Eski dostlarım ise bulundukları yeri muhafaza ettiler ve kalbimdeki yerlerini daha da büyüttüler... İlk defa bu yaz (10 yıl sonra) en yakın dostumla birlikte tatil yaptık, hem de iki kere! Yani bu açıdan da oldukça güzel ve mutlu bir yıl oldu...
İş Hayatım: Geçen yıla göre daha farklı ama güzel bir yıl oldu. Kariyerimde çok önemli sınavlardan geçtim, çalıştığım şirketi sınavdan geçirdim, ast ve üstlerimle birçok zorluğu atlattık. Ve bu sınavlardan hepsinde yüksek notlar alındı. 2011 çok zor bir yıl olacak biliyorum, ama güvene ve bağlılığa dayalı bir iş ortamında atlatamayacağim zorluk yok... O yüzden iş hayatımda da çok verimli bir yıl oldu... Hem maaşıma da süper bir zam aldım !
Ev Hayatım: Nefret ettiğim ve hayatını bana işkence ederek sürdüren iğrenç kocamdan kurtuldum. Kurtulmak için girdiğim bu mücadeleyi zaferle kapatmış olmak bu yılın en güzel hareketiydi ! Kendime ait ve içinde severek yaşadığım bir eve kavuştum. Evime yeni eşyalar aldım, zevkime göre değiştirdim, kendime tam bir aslan yuvası yarattım bütün Bakü`yü yukardan seyrettiğim... Şansıma yanıma da Türk komşular düştü, çok da iyi insanlar. Ev sahibim biraz cimri ama çok iyi bir insan, bana hiç problem yaşatmıyor... Yani evliliğim süresince olduğu gibi; kendimi sığıntı gibi hissetmeden, mecburiyetleri yerine getirmekten tadını çıkarmaya fırsat bulamadığım, işten çıkma vakti geldiğinde ayaklarım geri geri giderek içine girmediğim, nefret ettiğim bir insanla paylaşmak zorunda olmadığım ve içinde kendimi yapayanlız hissetmediğim bir evim var artık... 2010 bana çok güzel bir ev verdi !
Aşk Hayatım: Annemin deyimiyle rezalet, rezalet, rezalet, rezalet ve yine rezalet! Rezalet! Demiştim ya bu Bakü`deki ilişkiler çok problemli, insanlar birbirine gelip geçici diye bakıyorlar, daha bencil ve umursamaz, değer vermekten yoksun ve verilen değeri takdir etme kabiliyeti olmayan insanlar çok var diye. Bir de korkuyorlar galiba benden? Ayıptır söylemesi güzel bir insanım, çok iyi bir kariyerim var, akıllı ve güçlü bir kadınım, sınırlarını kendimin bile bilmediği kabiliyetlerim var, eğlenceliyimdir ve sosyalimdir, falan falan... İlk başta çok cazip geliyorum göze ama sonra sanırım kendimi çok adadığım için bir şekilde korkuyorlar veya belki de sıkılıyorlar, inanın problemin ne olduğunu hiç anlamadım! Türkiye`de kapımda yatan, benim için intihar etmeye kalkışan, belki onunla evlenirim umuduyla gözümün içine bakan adamlardan sonra 2010 yılı ve Bakü bana şok uğursuz geldi! Bu nefret ettiğim kocam da benim için ölüp bitiyordu ama adam sonra dehşet komplekslere kapılarak beni yıkmak için elinden geleni yaptı...Sanırım seçim yaparken çok ciddi hata yapıyorum veya burada benimle olabilecek nitelikte adam yok. 2011`de bu hataları tekrarlayıp daha fazla kalbimin kırılmasını istemiyorum, çünkü bu yıl benim için çok yıkıcı ve gözyaşları içinde geçti...
Ben: Evliliğimdeki depresyon dönemim ve eski kocamın beni mahvetme planının bir parçası olarak aldığım kilolardan kurtuldum. Yine eski ve görkemli fiziksel görüntüme kavuştum. Belki hala birkaç kilo fazlam var ama olsun artık kolayca verebilirim, çünkü hem spor yapıyorum hem de diyetimi kontrol edebiliyorum. Saçlarımı yine en sevdiğim ve bana çok yakıştığını düşündüğüm açık sarıya boyattım, uzattım. Artık kendime ayıracak vaktim olduğu için bakımıma zaman harcayabiliyor ve kendime sürprizler yapabiliyorum. Hatta kendimi 2010 yılında fazlasıyla şımarttım diyebilirim ! Yıllardır istediğim ama kocamın "çok pahalı ne gerek var" diye almadığı ve aldırmadığı Scholze piyanoyu bile aldım. Şirket arabamı yeniledi, hem de 2 kere! Oryantali çok sevmeme rağmen kendi kendime kalamadığım için alamadığım oryantal kostümünü aldım, beyaz renkte! Evimde kendime müthiş oryantal şovlar yapıyorum artık... Kendimle ilgili tek sorunum, artık 30 lu yaşların ortalarına yaklaşıyor olmanın verdiği ve belki son yıllarda yaşadığım yoğun duygusal travmalar sonucu yüzümde yavaş yavaş beliren çizgiler... Tıp herşeye çare buluyor tabi ki, çizgilerin çözümü de var. Ama o çizgilerin kalbimdeki yansımalarını ve içimde açılan yaraları nasıl tedavi edeceğim? İşte onu bilmiyorum... Umarım 2011 yılında paramparça olmuş kalbimi iyileştireceğim ve yapmayı planladığım ufak bir iki estetik müdahale ile yüzümdeki izleri sileceğim...
Şimdi bütün bunları alt alta yazdıktan sonra düşünüyorum da, durum hiç de fena değilmiş aslında... Sadece aşk konusu çok problemli çünkü kalbim boş olduğunda kendimi eksik hissediyorum. Ama napalım, illa ki birgün benim de karşıma beni sevecek, beni hakedecek ve benimle coşkumu paylaşacak birileri çıkacaktır, Allah büyük...
Ey 2010! Hayatıma kattığın ve bana hediye ettiğin bütün güzellikler için sana teşekkür ederim ! Benim için unutulmaz bir yıl oldun, özellikle de yazın... Şimdi beni bırakıyorsun ya, senden en son birkaç isteğim olacak:
Ne olur giderken yarım bıraktığın işleri 2011`e devretmeyi unutma ! Bana kriterlerime uygun, deli gibi aşık olacağım ve beni manyaklar gibi sevecek bir yakışıklı gönder ! Ayrıca bir de pamuk gibi, tüyleri beyaz dan uçuk griye çalan, pofidik bir yavru İran kedisi istiyorum. Geçen yıl güzel giden herşey, bu yıl daha da iyi olsun.. Ha bir de, Jojoba ve Caretta Caretta gitmesin. Tamam eğer onlar mutlu olacaksa gitsinler ama ne olur onların karşısına Bakü`de öyle hiper süper bir fırsat çıksın ki gidemesinler. Onlar olmadan Bakü`de yaşamak nasıl olur düşünmek bile istemiyorum. Eğer kesin gideceklerse (sen bilirsin nolacağını), o zaman bana da başka bir ülkeye gitmek için güzel bir kapı aç. Hem çok iyi kazanabileceğim, hem mutlu olabileceğim, hem de başarılı olabileceğim bir ülkeye gönder beni...
Ve 2011`e söyle, bütün sevdiğim insanları ve hayvanları (bu kategoriye eski sevgililerim dahil değil yanlış anlaşılmasın) çok ama çoooook mutlu etsin tamam mı?
Elveda...
Sephora
0 comments:
Yorum Gönder