Düşünüyorum da, Bu Liman Fazla Dalgalı Artık....
Bugün uzun zamandır ilk defa vaktinde kalkmayı becerdim. Bu başarımdan dolayı kendi kendime aferinler vererek giyindikten sonra ofise yollandım. Hayret, yollar o kadar rahattı ve sabah trafıği o kadar açıktı ki, neredeyse vaktinde kalkmamın ödülü olarak bunun bana özel bir hediye olduğunu düşünmeye başlayacaktım.
Ofisin önünde parkettiğim arabamdan inmeden önce, her zaman yaptığım gibi aynada kendime baktım. Öyle bakakaldım, boş boş seyrettim yüzümü... Galiba bugün sert kadın maskemi takmaya gerek kalmayacak, yüzüm kendiliğinden o hali almış bile zaten. Önceleri, sabahın körü itibariyle yüzüme yerleşen salak sırıtmayı ve her an kikirdemeye hazır halimi kamufle etmek için o maskeyi takmam gerekiyordu. Artık lazım değil, hem de hiç...
Ofise girip odama doğru ilerledim koridorda. Ekibimin olduğu odadan gelen gülüşme seslerine kulak kabarttım biraz. Bir yandan sabah çaylarını yudumlarken, bir yandan birbirlerine laf atıp kahkaha krizlerine giriyorlar. Aralık kapıdan bir tanesini seçiyor gözüm, hala ağzı kulaklarında, heyecanla birşeyler söylüyor. İçeri girip onları bu keyiften mahrum etmek istemiyorum, aklıma en yakın arkadaşım Abikuş`la sabah geyiklerimiz geliyor. Belki işe gelmenin en keyifli anlarıydı, ta ki müdür kapıdan içeri girene kadar... Ne sinir olurduk o muhabbetimizi kesti diye, işte öyle yapmak istemiyorum. Hiç onlara görünmeden, sessizce kapımın kilidini açıp kendi odama kapanıyorum.
Galiba bir yeniliğe ihtiyacım var, artık eski şevkimle çalışamıyorum, kendimi motive etmek zor geliyor. Ne kadar mücadele etmiştim buraya ilk geldiğimde, nasıl bir hırsla işleri düzenliyordum. Ama şimdi? Belki de miladım doldu burada, artık yapacak birşey kalmadı mı? Var aslında ama rutin şeyler, ben rutin işlerden hiç hoşlanmam! Yenilik adamıyım ben, fırtına gibi herşeyi değiştirmeliyim, düzeltmeliyim. "Eskiden şöyleydi, artık böyle" dedirtmeliyim. İşte artık onu dedirtebileceğim şeyler azaldı, şimdi ne yapsam da şu rutinlikten kurtulsam diye ajandama bazı notlar aldım.
Gün kısa sürdü, zaten çok yoğundu. Öğlen Caretta Caretta ve Annem ile buluştuk Mado`da. Muhteşem bir domates çorbası, güne güzel bir mola oldu benim için. Annemin yılda bir yaptığı Bakü ziyaretleri çok iyi geliyor bana, belki de o özlediğim günlere geri döndürüyor beni, kimbilir? Şimdi o günler çok uzakta kalmış, sorumluluklarımın altında eziliyorum, beni mutlu eden şeyler değişmiş, yorulmuşum be... Evet evet yorgunum ben, hakikaten çok yoruldum.
Bazen ne düşünüyorum biliyor musunuz? Belki diyorum, ben en başta hata yaptım... Belki de hayattan çok şey beklememek lazımdı. Belki de hayat, iyi kötü bir evlilik, çoluk çocuk, her gün gideceğin bir iş, aile ziyaretleri falan filandı. Ben hep karşı çıktım, direndim, mutluluk istedim, mutluluğumu bozan şeyleri yok ettim, ama yine de yenileri çıkıyor karşıma... Belki de öyle mutlu hayat diye birşey yoktur? Belki de ben hiçbir zaman bulamayacağım şeyleri arıyorum?
Yok be, olamaz, illa ki vardır... Denemeye devam etmek lazım, yöntem yanlış olduğu için de başarısız olabilirim, belki de yöntemi değiştirmek lazım? Umutsuzluğa kapılmak yok ve ayrıca o yukarıda bahsettiğim gibi bir hayat yaşamaktansa, hiç yaşamamak daha cazip... Mutluluğu bulamasam bile en azından onu arayarak ölmek isterim. Mutlaka olmalı...
İşte eve doğru arabamı sürerken bunları düşünüyorum. Bakü sokaklarından geçerken. Işıl ışıl binalar, hepsi birbirinden güzel. Burada akşamlar çok güzel olur bilir misiniz? Gündüz gözüyle gördüğünüz çirkinliklerin çoğunu örter akşamın karanlığı, Alman mimarların zevkiyle muhteşem Bakü taşı birleşiminden oluşan binaların zarif ışıkları gözünüzü alır... Her bina başka güzeldir, her sokakta hayran kalırsınız, hergün farklı bir detaya takılır gözünüz... Ama zaman geçtikçe akşamın kurnaz karanlığı da yetmez sizin bildiklerinizi saklamaya, o güzel binaların içinde ne hain tuzaklar kurulduğunu bildiğiniz anda bir başka görmeye başlarsınız herşeyi. İşte benim de durumum öyle, artık biliyorum ve bildiğim herşey beni uzaklaştırıyor buralardan. Yeni bir başlangıç zamanı geldi de geçiyor, çok demirledim bu limanda...
Belki bir Dubai arası bana iyi gelir, gizli sığınağıma kaçıp düşünmenin vaktidir...
0 comments:
Yorum Gönder